ŞİKAYETNAME
(…) HUZURLARINA GİTDÜM. BİR TOPLULUK GÖRDÜM, DURUMLARI PERİŞAN. NE SAFÂDAN ANDA ESER VE NE DOĞRULUKTAN ANDA NİŞAN VAR. (…)
SELAM VERDÜM, RÜŞVET DEGÜLDÜR DEYU ALMADILAR, HÜKÜM GÖS-TERDÜM, FAİDESÜZDÜR DEYU MÜLTEFİT OLMADILAR. EGERÇİ GÖRÜNÜRDE İTAAT EDER GİBİ DAVRANDILAR, AMMA HÂL DİLİYLE BÜTÜN SUÂLÜ-ME CEVAP VERDİLER.
DEDÜM: “EY ARKADAŞLAR BU NE HATALI İŞ VE BU NE ÇİN-İ EBRUDUR?
DEDİLER: “BİZİM DEVAMLI ÂDETÜMÜZ BUDUR.”
DEDÜM: “BENİM RİÂYETİMİ GEREKLİ GÖRMÜŞLER VE BANA TEKÂÜD BERÂTI VERMİŞLER Kİ EVKAFTAN HER ZAMAN NASİPLENEYİM VE PÂDİŞÂHA GÖNÜL RAHATLIĞIYLA DUA KILAM.”
DEDİLER: “EY MİSKİN SANA ZULMETMİŞLER VE SANA GİDİŞ GELİŞ SERMAYESİ VERMİŞLER Kİ, SÜREKLİ BÎ-FÂİDE MÜCADELE EDESİN VE UĞURSUZ YÜZLER GÖRÜB SERT SÖZLER İŞİTESİN.”
DEDÜM: “BERÂTUMUN GEREĞİ NİÇÜN YERİNE GELMEZ?” DEDİLER: “ZEVÂİDDÜR, HUSULÜ MÜMKÜN OLMAZ.” DEDÜM: “BÖYLE EVKAF ZEVÂİDSÜZ OLUR MI?”
DEDİLER: “ÂSTÂNENİN ZARURÎ MASRAFLARINDAN FAZLA KALURSA BİZDEN KALIR MU?”
DEDÜM: “VAKIF MALINI FAZLACA KULLANMAK VEBÂLDÜR.”
DEDİLER: “AKÇEMİZLE SATIN ALMIŞUZ, BİZE HELÂLDÜR.”
DEDÜM: “HİSÂBA ALSALAR TUTTUĞUNUZ BU YOLUN FESADI BULUNUR.”
DEDİLER: “BU HESÂB, KIYAMETTE ALINUR.”
DEDÜM: “DÜNYADA DAHİ HESAP OLUR; ZÎRÂ HABERİN İŞİTMİŞÜZ.”
DEDİLER: “ANDAN DAHİ KORKUMUZ YOKDUR, KÂTİBLERİ RAZI ETMİŞÜZ.”
GÖRDÜM Kİ SORUMA CEVÂBDAN BAŞKA NESNE VERMEZLER VE BU BERÂT İLE İHTİYACIMI GİDERMEZLER, ÇARESİZ MÜCADELEYİ TERK KIL-DUM VE ÜMİTSİZ VE MAHRUM BİR ŞEKİLDE UZLET KÖŞEME ÇEKİL-DÜM.
(FUZULİ-ŞİKAYETNAMESİNDEN KISA BİR ALINTIDIR.)
